 |
| As well as, hiyerarşi oluşturmak için kullanılıyor. Hemen yanına önemsiz olan bilgiyi alıyor. |
As well as, yanı sıra anlamına gelen bir kalıp. Fonksiyonu and bağlacıyla aynıymış gibi görünüyor, ama ikisi arasında derin farklar var. En büyük fark birbirine bağlanan öğelerin önemiyle alakalı.
Önem farkı
Eşit öneme sahip öğeleri birbirine bağlarken and kullanabiliriz. Fakat, biri diğerinden daha önemliyse devreye as well as girer.
- Apple has dominated the smart device market via iPhones as well as iPads. (Karlılık açısından iPhones ön planda olduğu için İpad as well as sonrasına eklendi.)
- Throughout WWII, Russia suffered from over 20 million casualties as well as high inflation. (Enflasyon yüksekliği tabi ki ölümlerle aynı kefede değil.)
Yukarıdaki cümlelerde gramatik olarak as well as yerine and kullanabilirsiniz, ama ortaya çıkan anlam absürt olur. And bağlacı kullanılırsa; iPhone ve İpad, can kaybı ve enflasyon eşit öneme sahipmiş gibi görünür.
Tekil çoğul eylem çekimi
Eylem çekimi yaparken as well as ile eklenen öğe yokmuş gibi davranmamız gerekir.
- China and Japan are planning to impose sanctions on North Korea.
- China, as well as Japan, is planning to impose sanctions on North Korea.
Eylem takısı
As well as sonrasında kullanılan eyleme -ing takısı eklenmeli.
- Keanu Reeves donated most of his money to charities as well as deleting all his social media accounts.
- Japan has built a prosperous nation as well as maintaining its centuries-old traditions.
Bu kurala bir istisna var. Bunun için hemen alttaki maddeyi incelemelisiniz.
Infinitive, Modal
As well as, bağlantıyı ana eylem yerine infinitive veya modal eylemler üzerinden kuruyorsa, takı kullanımı ortadan kalkıyor.
- Keanu Reeves wants to donate most of his money to charities as well as delete all his social media accounts.
- During the election, Instagram will ban political ads as well as block certain political hashtags.
Eylem sırası
And ile 2 eylemi bağlarken bir sıralama ortaya çıkar. Önce olan sola, sonra olan sağa yazılır. Bir nevi sebep sonuç ilişkisi kurmuş olursunuz. Fakat aynı cümleyi as well as ile yazdığınızda böyle bir mesaj vermiş olmasınız. Sadece önemli önemsiz ilişkisi kurulmuş olur.
- Keanu Reeves donated most of his money to charities and began to lead an ordinary life. (Önce para bağışladı, sonra sıradan bir hayat sürdürmeye başladı.)
- Keanu Reeves donated most of his health to charities as well as deleting all his social media accounts. (Parasını derneklere bağışlaması, sosyal medya hesaplarını silmesinden daha çarpıcı.)
Diğer kullanımlar
- Karşılaştırma: No one can play football as well as Messi does. Kimse Messi kadar iyi futbol oynayamaz.
- Onay: I saw the accident, as well. Kazayı ben de gördüm.
- Tavsiye: You might as well see a doctor. Bir doktora görünmelisin. May veya might sonrasına as well ekleyince should gibi oluyor.