Zıtlık bağlaçları, edatları, zarfları (No 1 gramer konusu)

Zıtlık, reading ve listening soruları için olmazsa olmaz. Foto Kaynak: DeviantArt

Reading ve listening sorularında vurgulu cümleleri seçebilmek için zıtlık belirten kelimelere ihtiyaç duyarız. Bunların yer aldığı her cümle mutlaka en az 1 sorunun yanıtını içerir. Ayrıca, writing ve speaking bölümlerinde ikna gücümüzü arttırırlar.


1) Even though human beings cannot run as fast as many other animals, they can outcompete any other in terms of endurance.

İnsanlar diğer bir çok hayvan kadar hızlı koşamasa da, dayanıklılık açısından herhangi birini alt edebilir.

2) Although nuclear power stations poses many threats to the environment, they are still being built all around the world.

Nükleer güç istasyonları çevreye bir çok tehdit oluşturmasına karşın, hala tüm dünya çapında inşa ediliyorlar.

3) Though the US has the largest economy in the world, it remains average in terms of growth.

Birleşik Devletler dünyadaki en büyük ekonomiye sahip olduğu halde, büyüme açısından sıradan kalmaktadır.

4) Much as I like the summer weather, I would still like to live in a relatively cold city.

Yaz havasını sevmeme rağmen yine de görece soğuk bir şehirde yaşamak isterim.

5) Desperate as I felt, I managed to overcome all the stress thanks to my family.

Çaresiz hissetmeme rağmen ailem sayesinde tüm stresin üstesinden gelebildim.

6) Heavily though it rained, the traffic did not get affected at all.

Yağmur çok yağsa da, trafik bundan hiç etkilenmedi.

7) Even if wind turbines are too costly to install, they are becoming more widespread.

Rüzgar türbinlerini kurmak çok pahalı olsa bile daha yaygın hale geliyorlar.

8) Despite the high price tag, Apple products sell relatively well in developing countries.

Yüksek fiyat etiketine rağmen Apple ürünleri gelişmekte olan ülkelerde görece iyi satıyor.

9) The population of wild tigers is declining  in spite of preservation efforts.

Koruma çabalarına rağmen vahşi kaplanların nüfusu azalıyor.

10) The game was not cancelled notwithstanding the snow.

Kar yağışına rağmen oyun iptal edilmedi.

11) The economy was recovering, albeit slowly.

Yavaşça olmasına rağmen ekonomi toparlanıyordu.

12) In the face of declining funds, NASA keeps conducting groundbreaking researches.

Azalan mali desteğe rağmen NASA çığır açıcı araştırmalar yapmaya devam ediyor.

13) For all his faults, he was forgiven by his mother.

Tüm hatalarına rağmen annesi tarafından affedildi.

14) All candidates will be interviewed regardless of experience.

Tecrübeye bakılmaksızın tüm adaylarla mülakat yapılacak.

15) Under law, all citizens are treated equally irrespective of ethnicity and race.

Kanuna göre köken ve ırk fark etmeksizin herkese eşit muamele gösterilir.

16) Whatever the cost, the government will do its best to host the Olympic Games.

Maliyet ne olursa olsun, hükümet Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmak için elinden gelenin en iyisini yapacak.

17) Greece dramatically reduced the public spending. Nevertheless, the budget deficit keeps growing.

Yunanistan kamu harcamasını büyük ölçüde azalttı. Buna rağmen, bütçe açığı büyümeye devam ediyor.

18) China has a lot to improve in terms of human rights. Nonetheless, the country has made great progress.

Çin’in insan hakları açısından geliştirmesi gereken çok şey var. Yine de, ülke büyük gelişme gösterdi.

19) The Fukushima nuclear disaster happened years ago. Still, the threat has not been eradicated yet.

Fukushima nükleer felaketi yıllar önce meydana geldi. Yine de, tehdit henüz yok edilmedi.

20) Mastery in a language takes a lot of time. Even so, it never ends.

Bir dile uzmanlık uzun zaman alır. Öyle olsa bile, asla bitmez.

21) Da Vinci was considered as the most talented artist of his time. Even now, he does not fail to impress his modern counterparts.

Da Vinci zamanının en yetenekli ressamı olarak görülürdü. Şu an bile, modern eşdeğerlerini etkilemekten geri kalmıyor.

22) It is argued that peace in Middle East will eventually prevail. Even then, it will not last long.

Orta Doğu’da barışın en sonunda kalıcı olacağı iddia ediliyor. Öyle olsa bile, çok sürmeyecektir.

23) While Eastern nations consider societal traditions over anything else, individuals are of more significance in its Western counterparts.

Doğu ulusları toplumsal gelenekleri diğer her şeyin üstünde ele alırken, bireyler Batılı toplularda daha önemlidir.

24) Whereas chess can be played anywhere, tennis requires a court and special equipment.

Satranç her yerde oynanabiliyorken, tenis bir kort ve özel ekipman gerektiriyor.

25) Spain has reduced public spending to be able to pay for its debt. On the other hand, Greece has demanded more aid from the EU to do so.

İspanya borcunu ödeyebilmek için kamu harcamasını azalttı. Öte yandan, Yunanistan aynı şeyi yapmak için AB’den daha fazla yardım talep etti.

26) France heavily relies on nuclear power. By contrast, Germany sometimes powers almost the whole country via solar power.

Fransa yoğun bir şekilde nükleer enerjiye bel bağlamaktadır. Bunun aksine, Almanya bazen neredeyse tüm ülkeyi güneş enerjisiyle yürütmektedir.

27) In contrast to the stock market, the Forex market cannot be manipulated via ordinary means due to the sheer amount of money.

Borsanın aksine Forex piyasası devasa para miktarı yüzünden sıradan yöntemlerle manipüle edilemiyor.

28) Unlike in the US, the father is allowed to take a birth leave for up to 2 years in Sweden.

Birleşik Devletlerdekinin aksine babanın İsveç’te 2 yıla kadar doğum izni alabilir.

29) Global warming has become a critical issue, but the world still seems to ignore it.

Küresel ısınma kritik bir mesele haline geldi, fakat dünya onu hala göz ardı ediyormuş gibi gözüküyor.

30) No country owns Antarctica, yet many nations have claimed parts of it.

Hiç kimse Antarktika’nın sahibi değildir. Yine de, bir çok ulus onun belirli bölgelerine yönelik hak talebinde bulunmuştur. 

31) Cats are domesticated animals; however, they still have wild instincts.

Kediler evcilleştirilmiş hayvanlardır, fakat yine de vahşi içgüdülere sahiptirler.

32) Snapchat is a social media application that targets the youth rather than adults.

Snapchat yetişkinlerden ziyade gençleri hedef alan bir sosyal medya uygulamasıdır.

33) North Korea launched a rocket to the South instead of negotiating with the government.

Kuzey Kore hükümetle müzakere etmek yerine Güney’e bir roket fırlattı.

34) Innovative countries invest in renewable energy in place of conventional energy generation methods.

Yenilikçi ülkeler geleneksel enerji üretim yöntemleri yerine yenilenebilir enerjiye yatırım yapıyor.

35) The EU refuses to allow the refugees into the borders of the union. Instead, it bribes the neighbouring states to host them.

AB, birlik sınırlarının içine mültecilerin girmesini reddediyor. Bunun yerine, onlara sahipliği yapması için komşu devletlere rüşvet veriyor.

36) Children cannot learn through repetitive tasks. Rather, they need to be stimulated via constant changes.

Çocuklar kendini tekrarlayan görevlerle öğrenemezler. Bunun yerine sürekli değişikliklerle uyarılmalıdırlar.

37) The reforms were supposed to stabilize the economy. On the contrary, it aggravated the damage.

Reformların ekonomiyi istikrarlı hale getirmesi bekleniyordu. Aksine, ziyanı daha da kötüleştirdi.

38) Contrary to what was previously believed, sugar intake is detrimental to the body.

Önceden inanılanın aksine şeker tüketimi vücuda zararlıdır.

39) Humans were thought to be the only species to develop a language. Conversely, it has been found out that most mammals have their own kind of language.

İnsanların bir dil geliştiren tek tür olduğu düşünülüyordu. Aksine, çoğu memelinin kendine özgü bir dile sahip olduğu bulundu.

40) No matter how healthy you are, you always need to pay attention to your diet.

Ne kadar sağlıklı olduğun fark etmez, beslenmene her zaman dikkat etmelisin.

41) Animals trapped in amber look as if  they have just died, regardless of the time of death.

Kehribar taşına sıkışmış olan hayvanlar, ölüm zamanı fark etmeksizin  yeni ölmüş gibi görünürler.

42) The criminal behaves as though nothing happened.

Suçlu hiç bir şey olmamış gibi davranıyor.

43) You look as if you got hit by a truck.

Tır çarpmış gibi görünüyorsun.

Ergin Yıldız

Akademik İngilizce üzerine yoğunlaşan bir İngilizce öğretmeniyim. IELTS sınavına olan ilgim ve bağlılığım diğer sınavlara nazaran çok daha güçlü. İzmir'de yaşıyor, online dersler veriyorum.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال