![]() |
Fringe, zamanda yolculuk temasıyla sebep sonuç ilişkisini ele alan mükemmel bir dizi. |
Speaking ve writing testlerinde sürekli bir şeylerin gerekçesini açıklamak zorunda kalırsınız. Bunu yaparken sadece because bağlacına bel bağlamak sağlıklı değil.
1) Because glaciers are melting faster than ever, certain maritime areas will soon be uninhabitable.
Buzullar her zamankinden daha hızlı eridiğinden dolayı bazı kıyı bölgeleri yakında yaşanmaz olacak.
2) Since polar bears have a thick fur, they can survive even at extremely cold places.
Kutup ayıları kalın bir kürke sahip olduğu için aşırı soğuk bölgelerde bile hayatta kalabilirler.
3) The virus outbreak could be prevented as the government was well well-equipped.
Hükümet iyi donanımlı olduğu için virüs salgını engellenebildi.
4) For Facebook has well over 1 billion users, it is considered as the biggest social network.
Facebook 1 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olduğundan dolayı en büyük sosyal ağ olarak kabul edilmektedir.
5) Now that I live close to work, I do not have to commute anymore; it takes 3 minutes on foot.
İşe yakın yaşadığımdan dolayı artık yolculuk yapmak zorunda değilim; yürüyerek 3 dakika sürüyor.
6) Japan keeps hunting whales in that it is considered a traditional practice.
Geleneksel bir uygulama olarak kabul edildiğinden dolayı Japonya balina avlamaya devam ediyor.
7) Given that food consumption per person is the highest in the US, it is no wonder that they struggle with obesity.
Kişi başı gıda tüketiminin Birleşik Devletlerde en yüksek olduğundan dolayı, onların obeziteyle mücadele ediyor olması şaşırtıcı değildir.
8) The judge sentenced the offender to only 3 months on the grounds that he was trying to defend himself.
Kendini savunmaya çalışıyor olduğu gerekçesiyle hakim saldırganı sadece 3 aya mahkum etti.
9) Seeing that the Euro is losing value, the growth of the union will probably slow down.
Madem ki euro değer kaybediyor, birliğin büyümesi muhtemelen yavaşlayacak.
10) Quantum computers are so powerful that they can handle many times more operations than their counterparts.
Quantum bilgisayarlar öylesine güçlü ki muadillerinden birçok kat fazla işlemi ele alabiliyorlar.
11) The Amazon is such a long river that it flows through many different countries.
Amazon öylesine uzun bir nehir ki bir çok farklı ülke boyunca akıyor.
12) Inasmuch as doctors handle critical tasks, their alertness should always be high.
Doktorlar kritik görevler sürdürdüğünden dolayı onların dikkati her zaman yüksek olmalıdır.
13) Pharaohs acquired great power because of the Egyptian belief system.
Mısır inanç sistemi sebebiyle Firavunlar büyük güç elde ettiler.
14) Due to heavy taxes, Swedish companies profit far less than their European counterparts.
Ağır vergiler yüzünden İsveçli şirketler Avrupalı muadillerinden çok daha az kar ediyorlar.
15) Solar power technology has become more advanced thanks to competent scientists.
Becerikli bilim adamları sayesinde güneş enerjisi teknolojisi daha gelişkin hale geldi.
16) Owing to its debt to the IMF, Ghana is denied further credits.
IMF’ye olan borcu sebebiyle, Gana’ya daha fazla kredi verilmiyor.
17) On account of world wars, the Soviet male population was lower than what it had to be.
Dünya savaşları yüzünden Sovyet erkek nüfusu olması gerekenden azdı.
18) The Sun sometimes emits more light as a result of solar flares.
Güneş bazen güneş fırtınaları yüzünden daha fazla ışık yayar.
19) Given the political turmoil in the country, foreign investors are transferring their capital abroad.
Ülkedeki politik kargaşadan dolayı yabancı yatırımcılar sermayelerinin yurtdışına transfer ediyorlar.
20) My application has been accepted in view of my qualifications.
Niteliklerim sebebiyle başvurum kabul edildi.
21) Biological organisms cannot survive in space as a consequence of constant exposure to radiation.
Biyolojik organizmalar radyasyona sürekli maruz kalmanın sonucu olarak uzayda hayatta kalamazlar.
22) I was able to complete the marathon by virtue of my tenacity.
Azmim sayesinde maratonu tamamlayabildim.
23) Considering the abundance of fossils, no one doubts the existence of dinosaurs.
Fosillerin çokluğu düşünüldüğünde (çokluğundan dolayı) hiç kimse dinozorların varlığından şüphe duymuyor.
24) In refusing to work abroad, he has missed the chance to master a new language.
Yurt dışında çalışmayı reddettiğinden dolayı yeni bir dilde uzmanlaşma şansını kaçırdı. (in = because of = sebebiyle)
25) They are fighting over a trivial issue.
Önemsiz bir problem yüzünden kavga ediyorlar. (over = due to = yüzünden)
26) Africa will thrive through agriculture.
Afrika tarım sayesinde gelişecek. (through = thanks to = sayesinde)
27) On exercising in heat, he got quickly dehydrated.
Sıcakta antrenman yapma sebebiyle, hızlıca susuz kaldı. (on = because of = sebebiyle)
28) I started reading on Mars out of curiosity.
Mars hakkında okumaya merak sebebiyle başladım. (out of = because of = sebebiyle)
29) With industrial growth accelerating, the town has prospered greatly.
Endüstriyel büyümeyle birlikte kasaba büyük ölçüde refaha kavuştu.
30) Anyone can master a foreign language by living abroad for as long as necessary.
Yurt dışında gerektiği kadar yaşayarak herkes yabancı dil öğrenebilir.