![]() |
Boşluk doldurma sorularında parçadan seçilen kelimeler aynen kullanılır. |
1) Soru sayısı fazla
Soruların aşağı yukarı dörtte birini oluşturuyorlar. Bazen bu sayı 12, 13'e kadar çıkabiliyor. Listening testinin ise yarısından fazlası boşluk doldurma.
Yani, reading ve listening testlerinin neredeyse yarısı boşluk doldurarak geçiyor. Hepsinden önce bu soru türünde uzmanlaşmalısınız. İlk hedef boşluk doldurma.
2) Farklı biçimlerde soruluyor
Bezen paragraf içinde bazen de tek bir cümle içinde boş bırakılan yerlere kelime seçiyoruz. Nadiren de olsa tablo veya akış grafikleriyle karşılaşıyoruz. Hepsinde mantık aynı.
3) Kelimeler aynen kullanılıyor
Soruları yanıtlarken parçadan seçilen kelimeleri aynen kullanmamız gerekiyor. Herhangi bir form değişikliği söz konusu bile değil. Soru yönergesinde kaç kelimeye kadar çıkmamız gerektiği açıkça belirtiliyor. Üst limit 3 kelime, fakat çoğunlukla tek kelimeden oluşan yanıtlar bulmamız isteniyor.
4) Cevaplar sırayla çıkıyor
Cevapları parçadan sırayla seçeriz. İlk sorunun cevabı B paragrafındaysa 2. sorunun cevabı A paragrafında olmaz. İmkansız. Fakat, aynı cümle içinde olmak koşuluyla sıralama bozulabilir. 2. sorunun cevabı cümlenin başındayken, ilkinin cevabı sonda yer alabilir.
Çoğu durumda, cevaplar bir veya iki paragrafta toplanır. Fakat, bazen 2 cevap arasında 3-4 paragraflık boşluklar olabilir. Canınızı yakmak isteyince mutlaka bir yolunu buluyorlar.
5) Nouns > Adjectives > diğerleri
Cümlenin en kalabalık öğesi isimlerdir. Eylem, sıfat gibi cümlenin diğer öğelerine nazaran çok daha bol bulunurlar. Seçenek sayısı görece fazla olduğu için test sorusu oluşturma adına en uygun kelime grubudur. Seçenek ne kadar çoksa, cevap için o kadar fazla uğraşılır.
Hedef cümleyi bulduğunuzda oradaki isimlere odaklanmak işinizi kolaylaştırabilir. Çoğu zaman boşlukların tamamı için bir isim (noun) bulmanız gerekir. İkinci sırayı sıfatlar alır. Dolayısıyla, boşluğa isim mi yoksa sıfat mı gelmeli konusu üzerine eğilmeniz faydalı olur.
6) Abstract > Plural > Singular
Cevapların neredeyse tamamı isimlerden oluşuyor, ama kendi içinde de ayrı bir hiyerarşi söz konusu. Anlaması zor olanlar, daha yaygın bir şekilde cevap oluyor. Sebebi çok açık: tekil sayılabilir kelimeler ilk öğrendiklerimiz ve görece basitler. Bunlar nadiren cevap oluyor. IELTS, soyut anlamlı zor kelimelere öncelik veriyor.
Dikkat: Tekil sayılabilir bir kelimenin cevap olabilmesi için boşluğun hemen solunda a, an, the, this, that vs. yer almalı. İngilizce sayılabilir kelimelerin önünde artikel veya zamir istiyor.
7) Eş anlam test ediliyor
Boşluk doldurma sorularında sadece eş anlam bilgisi test ediliyor. Çıkarım veya özet yapma gibi görece zorlu temalar burada yer almıyor. Bu yüzden, en kolay bir kaç soru türünden biri olarak kabul ediliyor.
8) Eylemlerin eş anlamlısı çok önemli
Cevapların neredeyse tamamı isimlerden oluştuğu için özellikle boşluğun hemen solunda veya sağında yer alan eylemlere odaklanmak gerekli. Her isim (özne, nesne, tümleç) bir eyleme tabidir. Sorudaki eylem / eylemlerin eş veya yakın anlamlısını parçada bulduğunuzda cevaba ulaşırsınız.
Sorudaki eylemin eş anlamlısını kullanarak bazen anlamını bilmediğiniz kelimeleri bile cevap olarak seçebilirsiniz. Çoğu aday, anlamını bilmediği kelimeleri otomatik olarak eler ama bu doğru bir yaklaşım değil.
9) Farklı bir versiyon daha var
Boşluk doldurma sorularının daha zorlu bir versiyonu var. İçinde boşluklar olan bir paragraf ve altta çeşitli kelimeler içeren bir tablo veriliyor. Tablodan seçtiğiniz kelimelerle boşlukları tamamlamanız isteniyor.
Bu soru türünde sırasıyla şunları yapmanızı öneririm:
- Boşluğa en uygun kelimeyi parçadan bulun
- Bulduğunuz kelimenin eş / yakın anlamlısını tablodan seçin
10) Kısa cevaplı sorulara benziyor
Doğrudan cevap yazmanızı gerektiren bir soru türü var. Almanya ne zaman savaşa katıldı? Japonya kaç şehre sahip? gibi sorulara parçadan seçtiğiniz kelime / kelimelerle yanıt veriyorsunuz. Soru kelimesini (why, which, what ...) boşluk olarak hayal ederseniz kısa cevaplı sorularla boşluk doldurma arasında bir fark olmadığını görürsünüz.